Manyetik rezonans görüntüleme (MR), canlıların iç organlarını ve dokularını görüntüleyebilmek için sağlık sektöründe teşhis ve tanı amacıyla kullanılan ileri teknolojik bir görüntüleme yöntemidir. MR cihazı, genellikle 1.5 tesla gücünde olup, en son teknolojiyi içermektedir. Vücudun çeşitli bölgelerinde özel ve yeterli programlar kullanılarak teşhis ve tedavi uygulanabilmektedir.

Bu cihazın işleyişi, büyük mıknatıslar ile oluşturulan manyetik alan içerisinde belirli anatomik yapıları diğer yapılarından ayırmak ve sağlıklı ile hastalıklı dokuları saptayarak tanımlamak amacı taşır. Dokuda bulunan hidrojen atomlarının yoğunluğu ve hareketliliğine göre görüntü oluşmaktadır. Bundan dolayı MR'da radyasyon kullanılmamaktadır. Bunun yerine vücuttaki hidrojen atomlarının içerisindeki protonlar uyarılmaktadır. Bu yöntem, özellikle çok küçük bebeklerde ve hamilelerde (ilk 3 ay çok gerekmedikçe tercih edilmez) güvenle kullanılmaktadır. Dolayısıyla MR, radyasyon içermediğinden doktorlar tarafından sıklıkla tercih edilen bir görüntüleme yöntemidir.

MR, migren, nörolojik hastalıklar, baş ağrıları, beyin tümörleri, göz, kulak, çene ve burunla ilgili eklem problemleri, epileptik nöbet geçirenler, disk kaymaları, omurga kaymaları, disk fıtıkları, omuz, diz eklemleri, karın içi organ hastalıkları, spor yaralanmaları, kalp ve kemik yapısı hastalıklarının görüntülenmesinde kullanılabilmektedir. Felç geçirme, bunama, multipl skleroz gibi sinir sistemi hastalıklarının tanı ve teşhisinde en duyarlı yöntemler arasındadır.

MR çektirmeden önce günlük hayata devam edebilir, hasta yemek yiyip ilaçlarını aldıktan sonra MR çekilecek yere gelebilir. Ancak bazı durumlarda MR çekilmesi sakıncalıdır:

Bu gibi durumlarda hayati tehlike bulunmaktadır. Şayet kişinin vücudunda metal var ise ve MR çektirilirse; hayati tehlike yaşanabilir ve ölüm riski oluşabilir.

MR cihazları, manyetik alan ve radyo dalgaları kullanarak detaylı görüntüler elde eder. Bu yüzden X-ray ve CT taramalarının aksine, ionize radyasyon kullanılmaz. MR taramaları, özellikle yumuşak dokuların detaylı incelenmesinde son derece etkilidir. Ayrıca, kontrast maddeler kullanılarak belirli dokuların ve kan damarlarının daha net görüntülenmesi sağlanabilir.

MR çekimlerinde, hastanın hareketsiz kalması büyük önem taşır. Bu nedenle, çocuklar ve bazı yetişkinler için sedasyon veya anestezi gerekebilir. Ayrıca, MR cihazlarının yüksek ses çıkardığı ve kapalı bir alan olduğu için, klostrofobi (kapalı alan korkusu) olan hastalar için rahatsızlık yaratabilir.

MR taramaları, kanserin erken teşhisi, beyin ve omurilik hastalıkları, eklem ve kas problemleri, kalp ve damar hastalıkları gibi birçok alanda değerli bilgiler sağlar. Ancak, MR'a girmeden önce hastaların doktorlarına tüm tıbbi geçmişlerini, mevcut durumlarını ve vücutlarında metal bulunup bulunmadığını bildirmeleri gerekmektedir.